Zekeriya Akman

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Aydın Şeyh Safvet (Yetkin) Efendi


Скачать книгу

Umumi”, Mebusan ve Âyan heyetlerinden oluşmaktaydı. Meclis-i Mebusan için yapılan seçimlerin ardından, milletvekili sayısı beklenenin altında kalmasına rağmen meclis açılmıştır. I. Mebusan Meclisindeki milletvekilleri, çoğunlukla vilayet meclisleri üyeleri arasından seçilmişti. Bu sebeple ülkenin eşrafını temsil etmekle birlikte varlıklı ve kültürlü kişilerden oluşmaktaydı. Müzakere usullerine vâkıf bulunuyorlardı. Konuşmalarında ılımlı olmakla beraber hepsi Kanun-i Esasi’ye bağlı idiler. Bu meclis ilk defa üç kıta üzerinde yaşayan, çeşitli ırklara, dinlere ve mezheplere bağlı toplulukları bir araya getirmişti. Üyelerin çoğu kendi bölgelerinde düzeltilmesi gereken ciddi bozukluklardan bahsetmekle beraber, sadece kendi seçim bölgelerinin kötü idare alanı olarak yalnız olmadığını, öğrenmeleri neticesinde hayrete düşmüşlerdi. Üyeler, şikâyet etmiş oldukları konuların sebebini ve bunlara çare bulmak için sistemdeki gerekli değişiklik tekliflerini açık kalplilikle ortaya koymuşlardır.87

      19 Mart 1877 tarihinde Sultan II. Abdülhamit tarafından düzenlenen bir törenle açılan I. Dönem Osmanlı Mebusan Meclisi, padişah tarafından Rusya’nın açtığı savaş karşısında meclisin savaş koşullarının gerekliliklerini yerine getiremediği gerekçe gösterilerek, 28 Haziran 1877 tarihinde kapatılmıştır. 13 Aralık 1877 tarihinde açılan II. Dönem Osmanlı Mebusan Meclisi ise Rusların Ayastefanos’a kadar ilerlemesi gerekçe gösterilerek, 13 Şubat 1878 tarihinde Sultan II. Abdülhamit tarafından süresiz tatil edilmiştir.

      III. Dönem Osmanlı Mebusan Meclisi ise bundan 20 sene sonra 17 Aralık 1908 tarihinde açılmış ve bir seçim dönemi boyunca görev yaparak, Sultan II. Abdülhamit’i tahttan indirmiş, padişahın ve Meclis-i Âyanın yetkilerini kısıtlamış ve 18 Ocak 1912 tarihinde padişah tarafından kapatılmıştır. Bunun ardından yapılan seçimlerde 18 Nisan 1912 tarihinde IV. Dönem Osmanlı Mebusan Meclisi toplanmış ve 5 Ağustos 1912’de Gazi Muhtar Paşa’nın önerisi ile feshedilmiştir. İttihatçıların neredeyse meclisin tamamını ele geçirdiği V. Dönem Osmanlı Mebusan Meclisi ise İtilaf Devletlerinin baskısı dolayısıyla 11 Nisan 1920’de Sultan Vahdettin tarafından kapatılmıştır.88

      Safvet Yetkin’in Osmanlı Mebusan Meclisi’ndeki Çalışmaları

      İlk olarak 5 Aralık 1908 tarihinde Urfa milletvekili olarak Osmanlı Mebusan Meclisine seçilen Yetkin; Urfa ile ilgili neredeyse her konuda söz alıp takrirler vermiş, bunun yanında Yıldız Sarayı’ndaki belgelere erişim yetkisi, Matbuat Kanunu, Cemiyetler Kanunu ve Kanun-i Esasi’nin yorumlanması ile ilgili konular da dâhil pek çok konuda görüş bildirmiştir. Safvet Yetkin’in ilk milletvekilliği dönemi 8 Aralık 1911 tarihinde meclisin kapanmasıyla sona ermiştir.89 12 Nisan 1912 tarihinde ikinci kez Urfa Milletvekili seçilen Yetkin’in vekilliği, iki ay sonra meclisin tekrar kapatılmasıyla sona ermiştir. Mebusan Meclisinin üçüncü kez açılmasıyla 6 Mart 1913 tarihinde üçüncü defa Urfa Mebusu seçilen Yetkin; bu mecliste de Urfa ile ilgili konularda önemli refleksler göstermiş, özellikle Halep – Urfa sınırının ve vilayet teşkilatının değiştirilmesi ve Rakka Sancağı’nın bir bölümünün Urfa’dan alınarak Zor’a bağlanması gibi konuları içeren kanun tekliflerinde ciddi tartışmalara girmiştir. Bununla birlikte; sivil ve askerî mahkemelerin yetki ihtilafı, Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye’nin Kurulması ve Bütçe Kanunu gibi mecliste gündeme getirilen birçok önemli konuda söz söylemiş ve takrirler vermiştir.90 Çalışmamızın bu bölümünde, Safvet Yetkin’in Mebusan Meclisi’nde yaptığı konuşmalardan ve verdiği takrirlerden bahsedeceğiz.

      Safvet Yetkin’in Mecliste Yaptığı Konuşmalar ve Verdiği Takrirler

      Safvet Yetkin’in Osmanlı Mebusan Meclisindeki ilk faaliyeti, milletvekilliği düşürülen Jurnalci Niyazi Efendi ile ilgili takrir vermesidir. Yetkin, verdiği takrirde şu ifadeleri kullanmıştır:

      “Heyet-i Muhteremce bilittifak verilen karar-ı musib üzerine mebusluktan bihakkın ıskat edilen Jurnalci Niyazi nam şahsın kavl-i mücerredi hainesinden ibaret bulunan müftereyat-ı terviç ile birçok zevatı hamiyet sımatın perişanisini mucip olan ve evvelki gün heyette kıraat edilen mazbata suretinde yazılı imza Ömer Rüştü ve Etem Paşalar hazeratının elyevm Âyan azalığında bulunduklarında Kanun-i Esasi’nin 61. Maddesine nazaran mazbata-i mezkurenin tanzim-i hidematı memduhadan ise, Âyan azasının lâyen’azil olmak hakkından bilistifade ipka ve aksi hâlinde icabının tayin ve icrası hususunda Heyet-i Muhteremce bilmüzakere karar itasını teklif ederim.91

      Safvet Yetkin’in Osmanlı Mebusan Meclisindeki kayıtlara geçen ilk konuşması ise Dagavaryan Efendi’nin verdiği bir istizah takriri ile ilgilidir. Yetkin, söz konusu takririn kabulü veya reddi yönünde müzakere yapılmasının gerektiğini ancak amaçtan şaşarak bir sürü alakasız söz söylendiğini belirtmiştir. İlaveten, konuşmacılar sadece amaç dâhilinde konuşsaydı birinci celsede konunun çözülebileceğini ancak gereksiz konuşmalar yüzünden ikinci celsede de aynı konunun tartışılacağını ifade etmiştir. Yetkin ayrıca, Dagavaryan Efendi’nin takririnin bir istizah takriri olduğunu, bu istizahın şimdi sırası mı yoksa değil mi konusunun gereğinden çok tartışıldığını, Lütfi Bey’in kabinesinin kendini feshettiği için istizahın yapılamayacağını ifade ettiğini ancak eğer kabine kendini feshettiyse bile vekâleten işleri yürüttüğünü ve istizahı da yapması gerektiğini, bu yüzden takririn kabulü için oylama yapılmasını teklif ettiğini söylemiştir.92

      Safvet Yetkin’in, Mebusan Meclisinin 23.12.1325 tarihli oturumunda yaptığı bir konuşma, Ali Muta Efendi’nin milletvekilliğinin düşürülmesi hakkındadır. Yemen Milletvekili Ali Muta Efendi’nin hastalığından dolayı uzun süre meclise katılmamasının ardından meclise verdiği bir tahsisat teklifine binaen mecliste tartışma yaşanmış, bazı vekiller, üç aydan uzun süre meclise katılmayan vekillerin, vekilliklerinin düşürülmesi gerektiğini söyleyerek Ali Muta Efendi aleyhine konuşmalar yapmıştır. Bunun üzerine Safvet Yetkin:

      “Yemen Mebusu Ali Muta Efendi’nin Meclisi Âliye vuku bulan teklifine dair verilecek kararımızda kanuna mutabık olmak icap eder. Bu zat hakkında Halit Efendi tarafından vuku bulan mütalaa, sırf bu zatın şahsına ait olmakla, bendeniz bunu kanunun haricinde görüyorum. Evvelce bu zat hacca gitmek için mezuniyet istemiştir. Şimdi bu zatın hastalığından bahsolunuyor. Hasta olduğunu doktor raporu ile ispatlıyor. Eğer bu adam hasta olmasaydı Hicaz’a gidecekti, yine mezun olacaktı. Hasta oldu, Hicaz’a gidemediği ile de sabit olunuyor. Biz de hüsnü zan ile memuruz. Hususiyle bu, doktorun raporuyla da müeyyettir ve bir mebusun da yalan söylemesine ihtimal vermeyiz. Tahsisat meselesi bu meselenin haricindedir. Mademki evvelce mezun idi ve şimdi hastalığı da sabit oluyor, o hâlde emsali misillü bu adama mezuniyet verilmesi reyindeyim.” 93

      Şemsettin Efendi isminde bir memurun haksız yere görevinden alındığı iddiasıyla meclis encümenine başvurmasının ardından, 02.01.1325 tarihinde mecliste bir yetki tartışması vuku bulmuştur. Bunun üzerine Safvet Yetkin, okunan dosyanın içeriğine bakıldığında başvuruda bulunan kişinin haklı, Evkaf Nezaretinin ise haksız olduğunun anlaşıldığını, konunun kanunlara uygun bir şekilde halledilmesinin gerektiğini, her bir Osmanlı vatandaşının Mebusan Meclisine müracaat etme hakkının bulunduğunu ancak bu hakkın öncelikle yetkili olan müracaat mercine yapılıp oradan sonuç alınamadığında yapılabileceğini ancak söz konusu dosyaya göre yetkili merciye müracaat edilmediğini belirtmiştir. Yetkin ilaveten, yetkili merciye müracaat edilseydi oradan sonuç çıkmayınca kanuna uygun bir şekilde konunun meclise