biz talihliyiz ki bu hanımefendiyi yaratmışsın, cüzzam hastalığını yok etmede onu bize rehber kıl efendimiz!
İşte bu samimice Sahaca yazılmış teşekkür mektubunu Ketti Marsden Hanım çevirtip dinledi ve Orta Bülüü bölgesinin reisine:
– Cüzzam hastaları burada çok ağır koşullar altında yaşıyorlar. Onların zorlu ve sıkıntılı hayatlarını kolaylaştırmak için bütün gücümü sarf edeceğim. O zamana kadar, Reis Bey, onların zorlu ve sıkıntılı hayatını kolaylaştırabilirsiniz!
– Yüce hanımefendi, bütün imkânlarımızı kullanmaya çalışacağız! Diyerek Orta Bülüü bölgesinin reisi söz verdi. Bunu duyan merhametli İngiliz kızının içini mutluluk kapladı.
Ketti Marsden Hanım, Bülüü şehrinde Orta Bülüü’den gelen civar bölgelerin beyleriyle konuşup cüzzam hastalarının yaşam koşullarının zorluklarını anlattı.
– Beyler, cüzzam hastalarının hepsini ölene kadar iyi bir şekilde yaşatmak için onların hepsini bir yerde, özel bir yerleşkede toplamak gerek. O zaman onların zor koşullarını kolaylaştırmış oluruz, dedi.
Civar bölge beyleri bunu duyunca birbirlerine baktılar. Ketti Marsden Hanım’a bakmadan:
– Bu bölgenin dışında yaşayan zavallı cüzzam hastalarına yardım edebilecek gücümüz yok, dediler.
– Ketti Marsden Hanım, konuşmasında cüzzam hastaları için özel, ayrı bir yerleşke yapılması gerekli diyor. Böyle bir yerleşkenin yapım masrafını bizim bağlı bulunduğumuz idari birimin de diğer idari birimlerin de karşılayabilecek gücü yok, diye idari bölgenin yöneticisi, birkaç defa öksürüp hırıltılı hırıltılı konuşarak söyledi.
– Beyler, idari bölgede para yoksa merhamet gösterip para bağışı yapabilirsiniz, dedi Ketti Marsden Hanım.
– O zaman başka! Dedi idari bölge reisi. “Parayı toplayıp yaptırabiliriz. Fakat kim halktan bağış toplayacak?”
– Beyler, burada cüzzam hastalarına yardım edecek komiteyle halktan bağış toplanabilir, dedi Marsden Hanım.
– Marsden Hanım, bağış toplayabilmek için benim herhangi bir yetkim yok. Cokuuskay Valisi bana görev verirse benim buna yetkim olur, dedi Bülüü’nün Polis Müdürü Antonoviç.
– Bağış parası toplanamayabilir, biz cüzzam hastalarına merhamet etsek de onlara herhangi bir şey verecek gücümüz yok, dedi şehir meclisinin başkanı.
– Beyler, Cokuuskay’a gideceğim, Vali Bey ile bu konu hakkında konuşacağım, cüzzam hastalarına yerleşke yapımında kullanılmak üzere halktan bağış parası toplamak için izin vermesini rica edeceğim, dedi Ketti Marsden Hanım.
– O zaman başka, hatta Vali Bey izin verirse ben elli ruble vereceğim, dedi Polis Müdürü Antonoviç Bey.
Ketti Marsden Hanım, rehberiyle birlikte Bülüü şehrinden feribotla Cokuuskay’a geldiler. Gelir gelmez Resmî Devlet Danışmanı Vali Kolenko’ya çıktılar. Bülüü çevresini dolaşıp 75 cüzzam hastasıyla görüştüğünü, onların yaşam koşullarının ağırlığını ağlaya ağlaya anlattı.
– Vali Bey Hazretleri, cüzzam hastası olan zavallılar işte böyle korkunç şartlar altında yaşıyorlar. Onların sıkıntılarını, zorluklarını kolaylaştırmak için bir yol var, dedi.
– Lütfen, nasıl bir yol olduğunu söyleyin.
– Onlara özel bir cüzzamlılar yerleşkesi yaptırıp cüzzam hastalarını oraya toplayıp ölene kadar orada yaşatmak gerekli.
– Marsden Hanım, bu çok doğru olurdu ancak böyle bir yerleşke yapıldığında tedavi etmek için doktor, onlara bakıp korumak için bakıcılar, yiyecekleri yemekleri hazırlayacak aşçılar, değiştirdikleri elbiseleri yıkayacak işçiler de gerekli olacak. Dolayısıyla bunları da halletmek gerek, dedi Vali Bey.
– Vali Bey, ben bununla ilgili şöyle bir hazırlık yaptım, deyip Ketti Marsden Hanım çantasından bir parça kâğıt çıkardı. “Cüzzam hastalarından erkek ve kadınlar için ayrı ayrı iki ev, ağır hastalara bakmak ve tedavi etmek için revir ve eczane. Doktor ve onun yardımcısının yaşayacağı evler. Cüzzam hastalarına bakacak, elbiselerini yıkayacak, yemeklerini yapacak işçilerin yaşayacağı ev. Bunlardan başka banyo ve çamaşırhane. Erzakları, elbiseleri ve başka eşyaları koymak için ambarlar. Bunların dışında, hastaların hepsi Ortodoks Hristiyan, çok küçük bir kilise ile papazın yaşayacağı ev. Ölenlerin tabutlarının, haçlarının hazırlanacağı atölye.” diye sıraladı Ketti Marsden Hanım.
– Marsden Hanımefendi, bütün şehri yapmayı planlamışsın. Bunları yapmak için ne kadar para toplayabilirsin? Diye başını sallayarak sordu Kolenko Bey.
– Hazretleri, ne kadar para toplayabilirim, bilmiyorum. Eğer cüzzam hastalarına özel bir yerleşke yapılacaksa benim bu sıraladıklarımın hepsi yapılmalıdır, dedi Marsden Hanım.
– Marsden Hanımefendi, böyle bir yerleşkeyi nereye yapacaksınız? Diye Vali Bey ek olarak sordu.
– Bana göre burada, şehrin yakınında yapılması çok elverişli olabilir.
– Marsden Hanımefendi, şimdi burada iki gece kalın, ben büroma şehir ve valilik memurlarını çağırtacağım. O zamana kadar sizden ricam, bu söylediğiniz cüzzam hastaları yerleşkesinin yapım planını hazırlayın, dedi Vali Kolenko.
Ketti Marsden Hanım, Vali Bey’in üst düzey memurlarını toplayacak olmasına çok sevindi. O, iki gece boyunca söylediği planın listesini hazırladı. İkişer kişilik 17 hasta odası, dörder kişilik 4 odalı binalar tasarlayıp toplam yüz hastanın yaşayacağı bir yer planladı. Sonra bu yerleşkenin içinde bulunması gerekenleri yazdı. Yapılacakların planını çıkardıktan sonra Vali Bey’le görüşme günü geldi. Burada şehrin reisi ve bütün valilik memurları Vali Bey’in ofisinde toplanmıştı.
– Saygıdeğer Marsden Hanımefendi, lütfen cüzzam hastalarının kötü kaderlerini düzeltmek için sıkıntılara katlanıp iyilik ve merhameti yüreğinizde taşıyarak hazırladığınız cüzzam hastalarının yaşayacağı yerleşke planınızı şehir ve valilik memurlarına anlatmanızı rica ediyorum, dedi Vali Kolenko.
Ketti Marsden Hanım ilk olarak Bülüü çevresinde gittiği cüzzam hastalarının nasıl sıkıntılı bir hayat yaşadıklarını anlattı. Sonra onların sıkıntılarını, dertlerini azaltmak amacıyla yapmak istedikleri özel yerleşkenin yapım planını gösterdi. Böyle bir yerleşkenin nereye yapılması gerektiğini söylerken Cokuuskay şehir meclisinin başkanı Astrahantsev Bey:
– Saygıdeğer Marsden Hanımefendi, cüzzam hastalarının kaderlerini kolaylaştırmak için çektiğiniz sıkıntılar, sorunlar kayda değer fakat burada, vilayet merkezi olan şehrin yanı başında, bu anlattığınız yerleşkenin yapılmasını ben hiç tasvip etmiyorum. Cüzzam hastalığı, bildiğiniz üzere çok bulaşıcı bir hastalık. Böyle hastaları şehrimizin yakınında toplarsanız insanlar çok korkar. Böyle bir yerleşke yapılacaksa en çok hastanın olduğu yerde, Bülüü şehrinde yapılsın, dedi.
– Bu kadar büyük bir yapıyı inşa etmek için ne kadar para toplamak lazım? Diye sordu memur danışman Kozlov.
Toplam kaç paraya bu özel yerleşkenin yapılabileceğini kimse bilmiyordu.
Vilayet hazine dairesinin başkanı, bıyığını bura bura toplanan beylerin yüzlerine sırayla bakıp Saha İdari Bölge Valisi Resmî Devlet Danışmanı Kolenko