Nergis Biray

Ahmet Baytursınulı


Скачать книгу

Türkoloji, Ankara: Akçağ Yayınları, 2. baskı.

      Ercilasun Güljanat (2007). ‘Stalin Döneminde Kazak Aydınların Tasfiyesi’, Stalin ve Türk Dünyası, (Editörler: Emine Gürsoy, Naskali-Liaisan Şahin), İstanbul.

      Hüseyin Köbey (2002). ‘Kazak Dil Bilgini Ahmet Baytursınov’, (Aktaran. Yrd. Doç. Dr. Ali Abbas Çınar), Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, 14: 223- 233.

      Kara Abdulvahap. ‘Stalin Döneminde Kazakistan’da Kolektifleştirme Siyaseti ve Açlık’ (Bu makale, ‘Stalinizm ve Türk dünyası’ Sempozyumuna bildiri olarak sunulmuştur.) . www. tarihforumu.org (15.04.2011).

      Kara Mehmet; İbrahim Damira (2008). ‘Kazaktar Jäne Oyanuv Uğımı’, Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 3/7 Fall.

      Koç Kenan, İşina Almagül, Korganbekov Bolat (2007). Kazak Edebiyatı, C. 1 (Kazak Folkloru ve Sovyet Dönemi öncesi Kazak Edebiyatı), İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayınları.

      Koç Kenan, İşina Almagül, Korganbekov Bolat (2007). Kazak Edebiyatı, C. 1I (Sovyet Dönemi ve Bağımsızlıktan Sonraki Kazak Edebiyatı), İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayınları.

      Kokybassova Gülnar (2009). Ahmet Baytursınov (Hayatı, Dilciliği ve Edebiyat Araştırmacılığı), (Danışman: Prof. Dr. Zeki Kaymaz), Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dünyası Araştırmaları Ana Bilim Dalı Türk Dili ve Lehçeleri Bilim Dalı, (Basılmamış Doktora Tezi), İzmir.

      Kazak SSR Ğılım Akademiyası M. O. Evezov Atındağı Edebiyet Jäne Öner İnstitutı (1989). Baytursınov Ahmet – Şığarmaları, Almatı: Jazuvşı.

      Oralbayeva Nurjamal (1998). ‘Ahmet Baytursunulı’. Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Dergisi, 21: 90-96.

      Seyfullin Saken (1999). ‘Ahmet Baytursınoğlu 50’ge Toldı’, Ulttık Ruhtıñ Ulu Tını, Almatı: Ğılım.

      Türk Vahit (2002). ‘Kazak Aydınlanma Hareketi İçerisinde Ahmet Baytursınov ve Çalışmaları’, Türkler, Ankara, 18: 665-673.

      ‘Ahmet Baytursınulınıñ Ömiri men Qızmeti’, http://rreferat.resurs.kz/ref/ahmet-baytursinulinin-omiri-men-kizmeti/0/ (28.03.2011).

      ‘Ahmet Baytursınovtıñ Şığarmaları’, http://bankreferatov.kz/en/adebiettanu/1438-a-baytursinovti-shiarmalari.html (29.03.2011).

      ANA DİLİ BİLİNCİ, KİMLİK VE AHMET BAYTURSINULI 29

      En yaygın tanımıyla dil yaşayan bir varlıktır. Bir iletişim aracı olan dil, insanoğlunun toplumsallaşmak için de kullandığı bir araçtır. Dil, bireyin kişisel gelişiminde olduğu kadar toplumsal gelişiminde de önemli bir etkendir. Ergin, dilin insanlar arasında anlaşma işlevi gören doğal bir araç olduğunu, kendine has kanunlara sahip ve sadece bu kanunlar etrafında gelişme gösteren gizli bir antlaşmalar sistemi, birtakım seslerden örülmüş toplumsal bir müessese olduğunu ifade eder (2008: 3). Ergin, dili tanımlarken aynı zamanda onun ‘genel, işlevsel ve manevi’ yönlerinden de bahsetmektedir (Erenoğlu 2008: 66). Yani dil genel anlamıyla seslerden ve bu seslerin bizde uyandırdığı soyut ve somut tasvirlerden oluşurken, işlev açısından sadece bir araçtır ve manevi olarak da bütün yaşadıklarımızın somut bir görüntüsü olarak her millete ait tarihi bir olgunun özetidir.

      Ayrıca ana dili, her toplum için öğretimin en önemli aracı konumundadır. Ana dili ve ana dilini edinme veya edindirme yöntemleri eğitim öğretim sürecini doğrudan ifade ettiği gibi bireyin kimlik kazanmasındaki hususları da belirler.

      Ana dilinin diğer önemli bir özelliği de içinde konuşulduğu toplumun tarihini ve kültürünü gelecek nesillere taşımasıdır. Daha kesin bir ifadeyle milletleri millet yapan yani onları sosyal olarak ayıran unsurların başında dil gelir. dil denen şey, bir milletin kültürle ilgili değerlerinin başında gelmektedir. Konuştukları dil aynı olan insanlar, millet olarak adlandırılan sosyal bir var oluşun temelinde yer alırlar (Kaplan 1983: 45).

      Ana Dili Nedir?

      Dilbilimciler ‘ana dili’ terimini genellikle bir kişinin içinde doğup büyüdüğü aile ya da toplum çevresinde ilk öğrendiği dil olarak tanımlamaktadırlar. Bilim adamlarının bazıları tarafından birey ana dilini çocukluk döneminde edindiği için ana dilin öğrenilmediği; edinildiği ya da kazanıldığı ifade edilmektedir (Vardar 1988:20). Doğan Aksan, ‘Ana Dili’ adlı makalesinde birçok dil bilimcinin ‘ana dili’ ile kastedilen kavramın ‘anne’ ile ilgisinin yanında daha çok çevreden öğrenilen ve aynı ulus içerisinde ortak dil olarak kullanılan dilin anlaşılması gerektiğini belirttiğini eserinde dile getirmektedir (Aksan 1994:63-64).

      Kimlik Nedir?

      Kimlik ve kişilik kavramları bazı bilim adamlarının tanımlarında karışık olarak verilmektedir. Aslında bu iki kavram aynı şeyleri ifade etmiyor. Kimlik, kendine özgü niteliksel özellikler taşır, aitlik bildirir. Kişilik kavramı ise bireyin içinde yer aldığı topluma karşı kendine has ayarlama ve uyumlarını belirleyen psikofizik sistemlerin dinamik örgütlenmesidir. Bu açıdan ele alındığında kimlik ile millî kimlik iç içe girmektedir (Yazıcı Ersoy 2016: 563).

      Kimlik kavramı, bireylerin kültürlerini de yaşadığı çevredeki sosyal konumlarını da statülerini de karşılayan, genel olarak inandıkları şeyleri, tutumları, değer verdikleri yargılar gibi onların hayat biçimlerini simgeleyen bir olgunun alt basamağıdır (Yazıcı Ersoy 2016: 562).

      Aksoy, kimliğin üç boyutundan bahseder: bireysel boyut, resmi boyut ve kültürel boyut. Bireysel kimlik, bir insanın içinde yer aldığı ve yetiştiği sosyal ortamda bir süreç içerisinde kendisi ile ilgili tercihlerini ifade eder. Çünkü birey sadece içinde yer aldığı ve var olduğu sosyal ortamda insan olur. Yani sosyal bir varlık olur (Aksoy 2013: 152, 153).

      Kimliğin kültürel boyutu ise yaşanılan sosyal grupta kazanılan değerlerdir. Yani zaman içerisinde tarihî devamlılıktan kaynaklanarak, geleneğe bağlı olan unsurlar kimliğin kültürel boyutunu oluşturur (Aksoy 2013: 153). Kimlik başlangıçta bireysel olsa da zamanla topluma mal olmaktadır.

      Kimlik kavramında bakılması gereken en önemli olgulardan biri dildir. Dil, bir grup oluşturmanın en asil aracıdır (Assmann 2015: 148). Assmann (2015: 157), bir dilbilimci olan Joshua Fishman‟ın kimlik kavramını oluşturmak ve onu yaymak için dilden daha değerli bir şey olmadığı fikrine katılmaktadır. Solok (1986: 181), dilin insan topluluklarının bir malı olduğuna ve halkın isteği dâhilinde işlenip değiştirilebileceğine vurgu yapar. Dil ve kimlik birbiriyle yakından bağlantılıdır. O bireyin kimliğinin biçimlenmesinde en önemli rollerden birine sahiptir. Kimliğin inşası ve korunması bakımından dil son derece önemlidir (Khorssed 2018: 505).

      Bu açıdan ana dili bilincinin nasıl edinildiğine kısaca değinip asıl konumuz olan Ahmet Baytursınulı’nın ana dili bilinci ve kimlik konularında ne tür çalışmalar yaptığını görelim.

      Ana Dili Bilinci Nasıl Edinilir?

      ‘Ana dili’ bir bireyin içinde doğduğu ve büyüdüğü aile ya da toplum çevresinde ilk öğrendiği dildir. Kişinin çocukluk döneminde edindiği ya da kazandığı, aynı millet içerisinde ortak olarak kullanılan dildir. Ana dili, her toplum için öğretimin en önemli aracı konumundadır. Milletleri sosyal olarak ayıran unsurlardandır. Dil, milletin kültürle ilgili değerlerindendir. Ana dili, duygu, düşünce ve kültürümüzün, kısacası kişiliğimizin aynasıdır. Ana dili bilincinde olmak ve ana dilini sevmek, aynı millete mensup kişiler arasında ortak bir düşünce sistemi, kainatı birlikte aynı şekilde anlama ve kavrama yeteneği oluşturur.