Avelbek Koniratbayev

Kazak Folklorunun Tarihi


Скачать книгу

özi üşin tuvadı, Eli üşin öledi” (Kahraman yiğit kendisi için doğar, Vatanı için ölür), “El işi – altın besik” (Vatan, altın bir beşiktir.) sözleri eski dönemlerde yaşayan halk kahramanlarından başlayarak II. Dünya Savaşı yıllarına kadar gençlere kahraman ve vatansever olmayı öğütleyen değerli sözlerdir. II. Dünya Savaşında çok sayıda Kazak gençleri, ülkemizdeki diğer akraba halkların temsilcileriyle birlikte kahramanca mücadele ederek Almanya’yı yıkmışlardı. “Irıs aldı- ıntımak” (Bereket, birlikte), “Birlik bolmay, tirlik bolmas” (Birlik olmazsa, dirlik olmaz) atasözleri günümüzde daha geniş ve yeni anlamlar kazanarak uluslararası dostluk ve birliği kapsamaktadır.

      Farklı sınıf temsilcilerini eleştiren atasözlerine de rastlanılmaktadır. Bunu “Jaksı adam – el ırısı” (İyi insan halkın bereketidir.), “Karav adam – künşil, meker adam- minşil” (Fesat kalpli insan kıskanç olur, zalim insan şikayetçi olur), “Han – Karakşı, halık- sarapşı” (Han çalandır, halk gözetendir) sözlerinde de görebiliriz.

      Atasözlerinde çocuk eğitimine de büyük önem verilmiştir. “Balanı jastan” (Çocuk küçükken eğitilmeli: Ağaç yaşken eğilir), “Uyada ne körseñ, Uşkanda sonı ilesiñ” (Yuvada ne gördüysen, Uçtuğunda onu kaparsın: Küçük kalkar, büyüğe bakar), “Kızdı asıray almağan küñ etedi, uldı asıray almağan kul etedi” (Kız çocuğuna bakmasını bilmeyen onu cariye eder; Oğluna bakmasını bilmeyen de onu kul eder), “Siz degen sıpayılık, sen degen anayılık” (Siz diye hitap etme, kibarlığı bildirir, Sen diye hitap etme, kabalığı bildirir) atasözleri çocuklara görgülü ve iyi bir insan olarak yetişmeyi öğütlemekte ve öğretmektedir. Gençlere sanat, eğitim ve dil öğretimi konusunda da atasözleri büyük önem taşımaktadır. Bilim ve sanat azimle çalışılarak öğrenildiği gibi, ancak az konuşup çok dinleyen, yılmadan çalışarak bilgisini zenginleştiren çocuk, hayatta istediklerini elde edebilir.

      Atasözleri toplum hayatındaki sosyal olayları, insan karakterini, doğa ile yaşamının sır ve çelişkilerini öğrenmemize ışık tutan derin anlamlı sözlerdir. Atasözleri sadece bu tür olayları değerlendiren ve kısa bir şekilde anlatan sözler değil, başlı başına bir kuramdır.

      Kız çocuğu ve oğlan nasıl bir kişiliğe sahip olmalı sorusuna da atasözlerinde kesin yanıtlar bulunmaktadır: “Atanıñ balası bolma, Adamnıñ balası bol” (babanın oğlu olma, insanoğlu ol), “Jaksı adam – el ırısı (İyi insan, halkın bereketidir)”, “Bir kisi mıñ kisige olja salar” (bir insan bin kişiye ganimet getirir), “Ak jürgen adam azbas” (temiz düşünen ve işi dürüst olan insan kötü yola düşmez), “Adam alası işinde, Mal alası sırtında” (insanın içindeki sırrı bilinmez, davar hayvanın lekesi dışındadır, görünür), “Tav tavğa kosılmas, adam adamğa kosıladı” (dağ dağla birleşemez, insan insanla beraber olur), “Ädeptilik – adamdık belgisi, turpayı minez – nadandıktıñ belgisi” (edeplik insanlık göstergesi, kaba karakter cahilliğin göstergesi) sözleri bugüne kadar eğitsel ve etik değerlerini yitirmemiştir.

      Başkalarını dolandırarak zengin olan yönetici sınıf mensuplarını, çalıp çırparak arsızlaşan hırsızları ve dinî alet edenleri eleştiren atasözlerinin sayısı da pek çoktur. “Özi urı birevdi urı sanaydı” (Kendisi hırsız olan başkasını da hırsız sayar), “Jaman sopı – tobaşıl”(Kötü sofi tövbecidir), “Öleñdi jerde öğiz semiredi, ölimdi jerde molda semiredi” (Otlak yerde öküz semirir; cenaze çıkan yerde hoca semirir), “Savdagerde iman jok – arın satadı; ötirikşide iman jok – janın satadı” (Tüccarda iman yok, arını satar; yalancıda iman yok, canını satar), “Añkav elge – aramza molda” (Saf halka zalim molla denk gelir), “Ak säldeli Kojadan ak javlıktı katın artık”(Beyaz sarıklı hocadan beyaz başörtülü kadın iyidir), “Kesek-kesek dav – kerketkenniñ avılında”(Kibirli ve inatçılar köyünde sürekli kavga çıkar) gibi atasözlerinin eğitsel önemleri çok büyüktür.

      Kimi atasözlerinin anlamları eskimiş, kimileri ise feodalizm anlayışını yansıtmaktadır. “Kalın Mal” (Başlık Parası) romanında İtbay: “Baytal şavıp bäyge almas” (Kısrak at ne kadar koşsa da ödül alamaz) diyor. Bu söylem için kadına karşı dinî ve feodalik bir görüştür denilebilir.

      Makal (atasözü) kesin hüküm ve kanıt vardır. “Urlık tübi- Korlık” (Hırsızlığın sonu azaptır). Mätelde (deyim) ise sadece birisi bulunur. Atasözü, halk tarafından ortaya çıkan felsefesî anlam taşıyan sözlerdir. Atasözü; aforizma ve deyimlere benziyor. Örneğin, “Aydarınan jel esip” (Aydarından (çocuğun başının tepesindeki saç tutumunun özel adlandırılması) rüzgar eserek), “Murnınan esek kurt tüsip” (burnundan odun biti düşerek) bunlar birer deyim, yani metafordur.

      Atasözleri eskiden sadece ağızlarda kullanılıyordu. Yazı ortaya çıktıktan sonra tarih, edebiyat ve gazete yazılarında da kullanılmaya başlanmışdır. V. İ. Lenin, kendi teorik çalışmalarında atasözü ve Rus edebiyatı aforizmalarına çok yer vermiştir. Aforizma ve özdeyişler günümüz Kazak yazarların eserlerinde de bol bol işlenilmektedir. Bunların kökeni atasözlerine dayanmaktadır.

Bilmece

      Atasözleri, insanın mantıksal düşüncesini geliştirirken, bilmece ve tekerlemeler çocukların dilini, tabiat ile hayat anlayışlarını ve hayal güçlerini geliştirir. Bilmece en başta küçük yaştaki çocuklara öğretilmiştir. Bilmeceler çoğunlukla kafiyeli şiir gibi söylenmiştir. Bilmecenin objeleri; doğa olayları (uzay), yer-su, hayvanlar, bitkiler (totemler), insan uzuvları, çeşitli ölü nesneler ve yaşam araç-gereçleridir.

      Ak sandığım aşıldı, İşinen jibek şaşıldı.

      Ak sandığım açıldı, İçinden ipek saçıldı (güneş);

      Takiyam tolğan sök, Erte tursam dım jok.

      Takkem darı doluydu, Erken kalktım hiçbir şey yok. (yıldız);

      Äne baradı özi, Körinbeydi izi.

      Yürüyor ama izi görünmüyor. (rüzgâr);

      Jer tübinen boz jorğa at keledi.

      Çok uzaklarda boz at geliyor. (fırtına);

      Ayağı jok, közi jok ak jılan.

      Ayağı yok, gözü yok ak yılan. (su)

      Otka janbas, suğa batpas.

      Ateşte yanmaz, suya batmaz. (buz)

      Satayın desem avır kilem, Satpayın desem täwir kilem.

      Satayım diyorum ağır kilim, Satmayayım diyorum iyi kilim. (Dünya)

      Bu bilmecelerde gök ve yer-su sorulmuştur. Aşağıdaki bilmecelerde ise farklı hayvan türleri sorulmuştur:

      At bastı, arkar müyüzdi, böri kevdeli, böken sandı.

      At başlı, dağ keçisi boynuzlu, kurt gövdeli, ceylan bacaklı. (çekirge)

      Ot basında tävkenşik.

      Ateş yanında kaplan yavrusu (kedi)

      Şiy tübinde şubar jılan.

      Ot dibinde ela yılan. (kesirge)

      Şiydim, şiydim, şiydim Kus, şiy basına Konğan Kus.

      Minik, minik, minicik kuş, Ot başına konan kuş. (karasinek)

      Buğday, kavun, karpuz, lale, böğürtlen de bilmece konusu olmuştur. Ayrıca dört tölik hayvan ve insan uzuvları da sorulurdu.

      Erte turdım, eki ayır jolğa tüstim.

      Erken kalktım, iki ayrı yola düştüm. (pantolon)

      Otız