type="note">22
5. Dedektif Edebiyat
Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren Azerbaycan edebiyatında yaranan dedektif edebiyat yavaş yavaş gelişmeğe başlamıştır. Cemşit Emirov`un “Sahil Operasyonu”, “Kara Volga”, “Pırlanta Meselesi” gibi eserleri toplumda baş veren olumsuz süreçleri edebiyata yansıtmakla, sosyalist realizm edebiyatındaki zahiri istikrarın sessizliğini bozmuştur. Buna rağmen, Sovyet yönetimi yıllarında uzun süren bir dönemde Azerbaycan edebiyatında dedektif edebiyat genişlenerek gelişememiştir. Bu tür sadece Azerbaycan devlet bağımsızlığı yıllarında, seksenlerin ortalarından sonra yeniden canlanma sürecini yaşamağa başlamıştır. Cengiz Abdullayev ve Natig Resulzade dedektif edebiyatın yeni örneklerini vermişler. Fakat Azerbaycan edebiyatında dedektif tür devlet bağımsızlığı yıllarında asıl gerçek gelişimini bulmuştur.
Cengiz Abdullayev`in yarattığı çekici dedektif eserler dizisi bu türün mükemmel örneklerindendir. Cengiz Abdullayev, şimdiki düzeyde dedektif türün dünya edebiyatındaki önemli temsilcilerindendir. Onun “Mavi Melekler”, “Eclafların Kanunu”, “Drango” vs. gibi eserleri bu türün Azerbaycanda yaranan dünya edebiyatı örnekleridir. Rusca yazan Cengiz Abdullayev`in eserlerinin 30`dan çoğunun dünya halklarının dillerine çevrilmesi, romanları esasında dizilerin yapılması ona büyük ün kazandırmıştır.
Natig Resulzade`nin rusca yazdığı roman ve povestleri de ülke sınırlarının dışında da büyük yankı uyandırmıştır. Türün kendine özgü zorlukları dedektif eserler yazan yazarlar şebekesinin genişlenmesini imkansız kılıyor. Bu yüzden, Azerbaycan`da dedektif edebiyat akım düzeyine ulaşamamıştır. Cengiz Abdullayev ve Natig Resulzade Azerbaycan edebiyatında neorealizm edebî akımı hüdutlarında farklı üsluplar sergileyen önemli yazarlardır.
6. Akademizm
Şimdiki tarihsel aşamada, Azerbaycan edebiyatında akademizmin edebî bir eğilim olarak oluşum sürecinde olduğu dikkat çekiyor. Bu esasen bilim ve edebiyatın çift kanat olarak katıldığı entelektüel literatürü kapsayan bir edebiyattır. Henüz, ilk oluşum aşamasında olan bu edebî akımı, çoğunlukla bilimsel faaliyetlerde bulunan akademik çevre, aynı zamanda edebî yaratımla uğraşan yaratıcı güçler olan bilim adamları temsil etmektedir.
Akademizm edebi eğiliminin tezahürleri, akademik Şefahat Mehdiyev`in, matematik bilimleri doktorları Hamlet İsahanlı ve Knyaz Memmedov`un, jeoloji-mineralojik bilimler doktorları profesör Hikmet Mahmud ve Oktay Rza`nın, felsefi bilimler doktoru Ahmed Gaşamoglu`nun, biyoloji felsefe doktoru Sadık Karayev`in, filoloji felsefe doktoru Şakir Albalıyev`in ve başkalarının çalışmalarında görülebilir.
Görüldüğü gibi, bağımsızlık döneminin çok yöntemli Azerbaycan edebiyatı Azerbaycancı konumu, biçim ve içerik yeniliği, topluma, insana gerçek yaklaşımı, farklı sanatsal yöntem ve üslupların, yeni edebiyat modellerinin meydanını genişletmesiyle çok asırlık millî edebî fikir tarihinde yeni bir aşamadır.
Edebî sürecin doğal akışı, yaratıcılık akımları ve üsluplarından hangisinin ülke edebiyatında yaşama, istikrar ve güçlendirme hakkına sahip olduğunu ortaya çıkarır. Birbirini tamamlayan veya beraber addımlayan edebî temayül ve üslupların gelişimi edebî ortamın ve yaratıcılık süreçlerinin gelişiminin demokratik karakterini sergiler.
Bu bağımsızlık dönemi çok yöntemli Azerbaycan edebiyatının gerçek yüzüdür.
Bağımsızlık dönemi Azerbaycan edebiyatı millî edebiyatın büyük örneklerini yaratıyor, dünya deneyimi ve ülke gerçeklerine dayanarak, çok asırlık Azerbaycan edebiyatını yeni temalar, çekici sanatsal formlar, özgün sanatsal tanımlama ve ifade vasıtalarıyla, farklı imgelerle daha da zenginleştirmeye devam ediyor.
Bu dönemi Azerbaycan edebiyatı ülkemizde devlet bağımsızlığının edebî garantisi misyonunu derinden anlayan ve halkımızı daha büyük geleceğe götürmek görevini sorumluluk ve şerefle yerine getiren Azerbaycan edebiyatıdır.
Modern dünyadaki sosyal-edebî süreçler ve küreselleşme, olayların demokrasi ve çoğulculuk bakış açısına hitap ettiğini ileri sürmektedir. Azerbaycan edebiyatının çağdaş aşaması da bu yaklaşım tarzından uzak değildir. Aynı zamanda, böyle bir noktada şuna dikkat edilmelidir ki, çoğulculuk ve çok seslilik sadece sanatsal örneklerin çeşitliliğinde ortaya çıkmamakta, ayrıca farklı farklı yazarların bilimsel analizlerinde de kendini göstermektedir.
Yeni Edebiyatçılık Ekolleri
Olaylara ve gelişmelere modernlik açısından yaklaşım, bağımsızlık dönemi edebiyatında öncelik teşkil ettiği gibi, bu edebiyatı araştıran bilimin – edebiyat biliminin – gelişiminde de önemli bir faktördür. Çünkü edebiyat eleştirisi, bağımsızlık dönemine ait edebiyat eleştirisine paralel olarak artmış, yükseliş sürecine geçmiştir. Elbette, bilimsel bir eser olarak, Modern Azerbaycan edebiyat eleştirisinin başarılarından ve sorunlarından söz eden bir monografi gereklidir. Bu nedenle, çağdaş edebiyatta bu bilimin gelişmesindeki genel eğilimlerle ilgilenmekte, özellikle akademik edebî çalışmaların başarısına odaklanmaktadır.
Son yıllarda Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi’nin çalışmalarında dikkate değer olaylar yaşanmıştır. “Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ülkemize liderlik ettiği yıllar içinde başka alanlarda olduğu gibi, akademik bilimde de başarılar ve kazanımlar elde edilmiştir. Muhterem Başkan İlham Aliyev’in döneminde, bilimin gelişimi ile ilgili alınan kararlar sırasında yer alan “2009-2015 yıllarında Azerbaycan Cumhuriyeti’nde bilimin gelişmesi Ulusal Strateji” ve 2012 yılı Aralık ayında özel Fermanla onaylanan “Azerbaycan 2020: Geleceğe Bakış” gibi kararlarda, kalkınma kavramı önemli yer tutmaktadır. Bu belgeler, küreselleşme sürecinin ve bilgi toplumunun yeni hedefler belirlediği bir aşamada zamanın zorluklarına cevap vermek için bizi harekete geçirmektedir.”23
Azerbaycan edebiyat eleştirmenleri her zaman dönemin çağırıları için hazır olmuş ve büyük başarılar elde etmişlerdir. Nizamî Gencevi`nin adını taşıyan Edebiyat Enstitüsü 2013`de 80. 2018`de 85. yıldönümünü kutlamış ve tarih boyunca ulusal bilim edebî çalışmaları üzerine araştırmaları özetleyerek ve değerlendirerek yeni programlar ve projeler başlatmıştır. Son yıllarda edebiyat eleştirisi, bilimsel ulusal edebiyatın çeşitli sorunlarına adanmış bir dizi temel monografi ve kitaplarla akılda kalmıştır. Nizamî adına Edebiyat Enstitüsü hazırladığı yedi ciltlik Azerbaycan edebiyatı tarihinin çok ciltli yayınları, görkemli edebiyatçı âlimlerden Bekir Nebiyev’in beş cildliyi, Gazenfer Paşayev`in on cildliyi, Yaşar Karayev’in beş cildliyi, Teymur Ahmedov`un beş cildliyi, Azade Rüstemova’nın iki cildliyi, Mehmet Arif’in ve Kemal Talıbzade’nin seçilmiş eserleri, “Büyük Edip ve Düşünür Ali Bey Hüseyinzade” ve “Yaşar Karayev: Yakından ve Uzaktan” isimlerini taşıyan makaleler koleksiyonu, Edebiyat Enstitüsü’nün hazırlayıp bilim kamuoyuna sunduğu temel yayınlardır.
Bağımsızlık yılları boyunca, edebî eleştirinin gelişim hızı, geçtiğimiz otuz yıl ərzində yayımlanmış sayısız bilimsel çalışmalar ve yayınlarda açıkça görülmektedir. Akademisyen Memmed Cefer Ceferov’un üç ciltlik eserleri, akademisyen Kamal Abdulla’nın “Miften Yazıya ve yahut Gizli Dede Korkut”, “Kitabi-Dede Korkut”un Poetikasına Giriş”, akademisyen İsa Habibbeyli’nin “Edebi-tarihsel Hafıza ve Çağdaşlık”, “Edebî Şahsiyet ve Zaman”, “Azerbaycan Edebiyatı Dövrleştirme Konsepsiyası ve İnkişaf Merhaleleri”, akademisyen Rafael Hüseynov’un “Mehseti Gencevi – Özü, Sözü, İzi”, “Var Söz” klasik ve çağdaş edebî kültürün sorunlarına