Orhan Söylemez

Türk Dünyasında Milli Ruh ve Edebiyata Yansıması


Скачать книгу

“Ağla, karanfil, ağla” şiiri 20 Ocak faciasının millî elegiası olarak yaranmıştır. Hidayet`in hazırlayıp yayınlattığı “Siyah Ocak” (“Qara Yanvar”), “Diderginler” kitablarında toplanmış eserler tamamen savaş ve göçgünlük konusunu anlatır.

      Genel olarak, bağımsızlık literatürünü iki aşamaya ayırmak gerekir:

      1) Sovyet edebî düşüncesinden bağımsızlık döneminde “geçiş edebiyatı” olarak nitelendirdiği 1990’lar;

      2) XXI. yüzyıldan başlayarak bağımsızlık zemininde tam ifadesini bulan çağdaş dönem edebiyatı.

      İşte Ulu Önder Haydar Aliyev’in devamlı dikkati ve çabaları sayesinde Azerbaycan edebiyatı da “geçiş dönemi”ni hızla geride bırakarak modern aşamaya girmiştir. Millî liderin iki yüzyılın kavşağında “üçüncü bin yılı karşılamak” hakkında “milenyum”u ve kültürle ilgili bir takım önemli belgeleri imzalaması, millî hayatta yeni mefkûrenin – kültür oluşturma döneminin – başladığını haber vermiştir. Mevcut koşullar altında Haydar Aliyev’in Azerbaycan toplumunun modernizasyonu, dünyaya entegrasyonu, ileri dünya standartlarının edinilmesi, iyi düşünülmüş edebî ve kültürel yapı programı ile ilgili görüş ve istekleri, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

***

      Millî lider Haydar Aliyev’in edebiyata yönelik siyaseti, günümüzde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından sürekli desteklenerek yaratıcılıkla geliştirilmektedir. Azerbaycan yazarlarının XI. (2004) ve XII (2014). kongrelerinin, Yazarlar Birliği ve “Edebiyat Gazetesi”nin 80., “Azerbaycan” dergisinin 90. yıldönümlerinin, Azerbaycan Millî Bilimler Akademisi Nizamî adına Edebiyat Enstitüsü 80. yaşının geniş çapta kutlanması, ülkede edebiyata verilen önemin gerçekliğine dair bariz birer göstergedir. Ediblere bağlanan Cumhurbaşkanı maaşı ve ödülleri, kalem ehlinin verimli yaratıcılığını olumlu etkilemiştir. Başkan serencâmı ile klasik mirasın 100 ciltlik büyük tirajla yayımlanması ve kütüphanelere dağıtımı, “Dünya edebiyatı kütüphanesi” serisinden 150 ciltlik dünya yazarlarının eserlerinin çevirisi ve basımı, modern okuyucular neslinin yetişmesinde esaslı rol oynamıştır. 16 Mayıs 2014 tarihli Cumhurbaşkanı kararnamesi ile Bakanlar Kurulu yanında Çeviri Merkezi’nin oluşturulması, edebî eserlerin tercümesi, tanıtımı ve basılması işlerine büyük katkı sağlamıştır.

      Halk yazarı Anar’ın “Unutulmaz Görüşler” kitabının Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Haydar Aliyev ödülüne layık görülmesi (2011), Azerbaycan Millî Bilimler Akademisi Edebiyat Enstitüsünün hazırladığı “Haydar Aliyev ve Azerbaycan Edebiyatı” kitabının (2010), yazar-publisist Elmira Axundova’nın 6 ciltlik “Haydar Aliyev: Kimlik ve Zaman” adlı romanının (2014) ve halk şairi Fikret Koca’nın on ciltlik eserlerinin (2016) Edebiyat alanındaki Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet ödülünü alması, edebiyata devlet desteğinin somut tezahürleri olmuştur.

      Devlet törenleriyle klasiklerin yıldönümlerinin kutlanması, kültürel mirasa saygının yadsınamaz bir ifadesidir. Ülke başkanının kararnameleri ile Samed Vurgun’un, Süleyman Rüstem’in, Mir Celal’in, Mehdi Hüseyin’in, Ebülhesen Elekberzade’nin, Mirze İbrahimov’un, Resul Rıza’nın, İlyas Efendiyev’in yüzüncü, Süleyman Rehimov’un, Mehmet Arif Dadaşzadə’nin, Memmed Emin Resulzade’nin, Ali Bey Hüseynzade’nin, Hemid Araslı ve Memmed Cefer Ceferov`un yıldönümlerinin çok sayıda törenle kutlanması, edebî mirasın tanıtımı açısından büyük önem arz etmektedir. 2008 yılının Kasım ayının onunda Paris’te, UNESCO’nun binasında görkemli edip, akademisyen, eğitimci Mir Celal Paşayev’in ve 2015 yılında halk yazarı İlyas Efendiyev’in yüzüncü yıllarına 2019`da büyük hümanist şair İmadeddin Nesimî`ye adanmış törenlerin organize edilmesi, Azerbaycan’ın kültür alanındaki zaferinin bir başka teyiti olmuştur.

      Çağdaş Azerbaycan hem sosyal-siyasî istikrar açısından, hem ekonomik-demografik yönden, hem de kültürel-entelektüel yaşam kalitesi itibariyle çok değişmiş ve güzelleşmiş, barışçı ve yaratıcı insanların örnek ülkesine dönüşmüştür. Modern Azerbaycan’ı, yirmi yıl öncesindeki parçalanmak, dağılmak, iç savaşa sürüklenmek tehlikesi karşısında kalmış ülke ile karşılaştırmak zordur. Ülkemiz 25 yıl boyunca sadece gelişmiş ve tüm dünyanın dikkatini çekmiş, aynı zamanda en yüksek uluslararası organizasyonların, büyük ölçekli sosyal-ekonomik ve kültürel etkinliklerin devamlı olarak yapıldığı bir mekâna, gerçek bir kültür merkezine dönüşmüştür. Özgür, müreffeh bir hayatı ve toplumun gelişmesini bize anlatan bu başarılar, halkımızın ve entelektüel alanın edebiyatında ve sanatında yankı bulmaktadır.

      Azerbaycan’da yaşam, modern dünyayla bütünleştiği için, edebiyatımız da dünyanın edebî sürecine dâhil olmuş ve onun ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Yazarların eserlerinin Rus, Türk, İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan, İspanyol, Japon ve diğer Avrupa ve dünya dillerine tercüme edilmesi ve yabancı ülkelerde yayımlanması, ülkemizi ve Azerbaycan edebiyatını dünyada tanıtmaktadır. Anar’ın eserlerinin dünya dillerinde yayımlanması, Elçin’in piyeslerinin Londra’da ve Amerika’da sahneye konulması, Vaqif Semedoğlu’nun şiir kitabının ABD’de İngilizce basılması, son yıllarda edebiyatımızın başarısına dair önemli haberlerdendir. Kemal Abdullah’ın dünyanın birçok dillerine çevrilmiş “Eksik El Yazması” romanının İtalyan dilinde neşrinden sonra ünlü yazar ve akademisyen Umberto Eco ile görüşmesi, kültürlerarası diyaloga önemli bir katkı olmuştur. Dünya çapındaki edebiyatçılardan Cengiz Aytmatov’un ve Oljas Süleymanov’un Azerbaycan’a seferleri, Oljas Süleymenov’a 2016 yılında Nizamî adına Edebiyat Enstitüsü fahri doktora adının verilmesi, büyük kültürel olaylar olduğu gibi, çağdaş edebiyatımızın ilişkilerini de göstermektedir.

      Günümüzde modern Azerbaycan edebiyatı hızla gelişmekte ve dünyada gelişen olaylar karşısında kimliğini koruyabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, 2016 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından Çok-Kültürlülük Yılı’nın ilan edilmesi ve ülke çapındaki çok kültürlü değerlerimizin daha da geliştirilmesi, tesadüf olarak değerlendirilmemelidir. Çok kültürlü fikirler, Azerbaycan edebiyatında her zaman öncü çizgilerden biri olmuştur. Azerbaycan Millî Bilimler Akademisi 70 yıllık jübilesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, âlimlerin dikkatini bu noktaya çekerek şöyle demiştir:

      Bence Azerbaycanlı bilim adamları bu konuda daha aktif olabilirler. Azerbaycan’da çok kültürlülüğün tarihi, gelenekleri, günümüze dair gerçekleri, bilimsel kanıtları ve devlet politikası temelinde, hem Azerbaycan, hem de yabancı dillerde daha büyük bilimsel çalışmalar yaratılabilir. Bu alandaki bilimsel araştırmanın da bizim için çok ilginç ve faydalı olacağını düşünüyorum.18

      “Azerbaycan Multikulturalizminin Kaynakları” serisinden 2016 yılında basılan ilk kitabın “Azerbaycan Multikulturalizminin Edebî-Bedii Kaynakları” olması bunun açık bir göstergesi olmuştur. Devlet Danışmanı ve aynı zamanda bir akademisyen olan Kamal Abdulla’nın kitabın “Önsöz”ünde yazdığı gibi: ““Aşktır mihrabı yüce göklerin” fikrini yaratıcılığının cevheri beyan eden Nizamî’den başlayarak, “Benim tanrım güzelliktir, sevgidir” itirafında bulunan Cavid’e kadar Azerbaycan edebiyatı muhabbet üstünde gelişmiştir. Bu edebiyat, ırk, renk, din ya da dilden bağımsız olarak tüm insanlığı, tüm sosyal ve politik dönemlerde sever. Aynı zamanda, bu edebiyatın sahibi olan Azerbaycan halkı, evrensel değerlerin hazinesine ahlakî, edebî ve sanatsal katkılarını cömertçe sağlamıştır.”

***

      Bağımsızlık