Avelbek Koniratbayev

Kazak Folklorunun Tarihi


Скачать книгу

Bu yıldan başlayarak bir tek “Kozı Körpeş” destanı çevresinde çok sayıda araştırma çalışmaları gerçekleştirildi.21 Doğu bilimcilerin ortaya koyduğu folklor bizim için geçtiğimiz yüzyılın otuzuncu yıllarına kadar kendi meyvesini vermiştir. En büyük meyvesi de 1922 yılında Taşkent’te yayımlanan kahramanlık destanlarıdır. T. Belyayev’in başlattığı çalışmayı Sablukov (1880), Puşkin (1833), Radloff, Berezin, Kastanye, Potanin, Divayev gibi folklor araştırmacıları devam ettirmiştir. Bu bilimsel araştırmada ulaşılan en büyük kazanç ve başarı ise Rus âlim İ. A. Çekaninski’nin “Kozı Körpeş” (1927) üzerine yapmış olduğu karşılaştırmalı çalışmaydı.

      Çok sayıda Kazak halkının müzik örneklerini derleyen A.V. Zatayeviç değerli ismi gibi Kazak folklorunu araştırmada çok emekleri geçen bilim adamlarından Radloff, Potanin ve Divayev’in çalışmaları da takdire şayandır.

      W. Radloff (1837-1918)

      Alman kökenli halkbilimcidir. Genç yaşında iyi bir eğitim alıp 1858 yılında filoloji bilimlerinin uzmanı unvanına layık görülmüştür. 1870 yılına kadar Barnawıl’daki Dağ Madencilik Okulu’nda Almanca ve Latince öğretmenliği yapmıştır. Altay Bölgesinde geçirdiği on yılda Uygur, Tatar, Kazak, Kırgız ve Altay dillerini öğrenmiştir. 1862 yılında İli Nehri ve Issık Göl’ü gezen Radloff, Ayaköz’de “Kozı Körpeş – Bayan Sulu” destanını yazıya geçirmiştir. Aynı konulu destana Abakan Tatarları arasında da rastlamıştır. Uzun yıllar yaptığı araştırmalar sonucunda Radloff, sadece Orta Asya halklarının folklor ürünlerini toplamakla kalmamış, aynı zamanda kayda değer bilimsel eserler de ortaya koymuştur (Radloff’dan akt. Konıratabayev, 1991). Uygur, Altay bölgelerini gezerek “Kozı Körpeş” destanının Uygurca nüshasını bulması da bilim dünyasındaki önemli bir yenilik olmuştur. Araştırma çalışmalarının sonucu olarak W. Radloff, 1860 yılından itibaren “Türk Boylarında Halk Edebiyatı Sorunları” adlı 10 ciltlik eserini yayımlamaya başlamıştır. Bu eserin her bir cildi farklı boyların folklor çalışmaları için ayrılmıştır. Örneğin, 3. ciltte Kazak folkloru örnekleri yer alırken (1870), 4. ciltte Abakan Tatarları, 5. ciltte Kırgız, 6. ciltte Uygur, en son 10. ciltte Osmanlı Türklerinin folklor örneklerine yer verilmiştir. Radloff, bu çalışmasını Almanca olarak da yayımlamıştır.

      1871 yılından başlayarak Radloff, Kazan şehrinde Kazak, Başkurt, Tatar halkları arasında Rus okulunun düzenleyici denetleyicisi olarak görev yapmıştır. Ufa’da öğretmenler okulunu açmış ve ağırlıklı olarak Kazak, Tatar, Başkurt gençlere eğitim vermiştir. Bu dönemde Katarinski gibi I. Altınsarin’in güvenilir arkadaşlarından birisi olmuştur.

      1884 yılında folklor için yaptığı büyük hizmet ve çalışmalarından dolayı Radloff ordinaryus profesör ünvanını kazanmış ve Petersburg Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’nin müdürü olarak görev yapmıştır. 1896’da P. M. Meliyoranski ile birlikte Orhun Yazıtlarını okuyarak anlamı çözmeye çalışmıştır. Araştırmacının “Sravnitelnaya Grammatika Severnih Tyurkskih Plemen” (1882), “Razbor Drevnetyurkskoy Nadpisi na Kamne, Naydennoy v Uroçişe Ayrtam-oy v Kenkolskoy Volosti Aulie-Atinskogo Uezde” (1898), “Nareçiye Tyurkskih Plemen” (1870) adlı çalışmaları da çok önemlidir. Onun Doğu dilleri ve folkloru üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı Şternberg 1909 yılında Radloff’u “Günümüzün Baş Türkoloğu, Türk ve Orta Asya halklarının dillerini araştırma biliminin Kolumbu’dur” şeklinde değerlendirmiştir. A. N. Kononov da bu düşüncelere katılmıştır (Türkologiçeskiy Sbornik…1970).

      Kazak, Kırgız, Özbek, Uygur Türkleri Radloff’a, kendilerinin folklor eserlerini toplayıp derleyen ve araştıran bilim adamı olarak çok değer vermişlerdir. O, Kazak halkı için de yakın ve saygın bir şahsiyettir. Çünkü onun folklore ile ilgili söylediği bilimsel yargılar çoğunlukla Kazak folkloruna dayalıdır.

      W. Radloff, Kazak folkloruyla tanıştığında eserlerde geçen millî ruh ve dinî ideolojinin etkisini yer yer görmüştür. O, Çokan’ın Kazak, Kırgız destanları ve şamanist inançlar hakkındaki görüşlerine de büyük önem vermiştir. Bu nedenle “Obraztsy Narodnoy Literatury Tyurkskih Plemen” adlı çok ciltli eserinin 3. cildi için yazdığı önsözde materyalleri “Halk Sözlü Edebiyatı” ve “Kitabî (yazılı) Edebiyat” diye ikiye ayırmıştır. Devamında ise destan, masal, efsane, aytıs (atışma), atasözleri, ağıt, düğün ve baksılık (kam) şiirlerinin İslam “uygarlığından” önce ortaya çıktığını ve dillerinin katıksız halk diliyle yaratıldığını belirtmiştir. Çokan’ın izinden yürüyen Radloff’da doğaçlamaya dayalı olan halk şiirlerine büyük değer verirken İslam dinini benimseyenleri de bilginler (gramoteyler) diye yermiştir.

      W. Radloff, folklorun ulusallığı ile gerçekliğini tamamen desteklemiştir. Bu araştırmacının “Kozı Körpeş–Bayan Sulu” destanını oldukça derin bir şekilde ele aldığını fark etmek mümkündür. Gelenek görenek karşıtlıkları, kadının bağımsızlığı konulu şiir gücü, halkın gözyaşı ile söylenen bu destan Radloff’un romantik düşüncesine benzemektedir. O Kazak halkının destanında görülen yaşam koşullarını da iyi bilmektedir. Benfey, Veselovskiy, Miller gibi araştırmacılar bunu söylememiştir.

      W. Radloff’un destanların belli bir tarihî olaylardan esinlenerek ortaya çıktıkları hususundaki fikir ve görüşleri de çok önemlidir. “Manas Destanı” Kırgızların tüm şiir örnekleri, masal ve efsane özelliklerini içinde bulunduruyor” şeklindeki fikri, Çokan’ın bu konuda bildirdiği görüşlerle tıpatıp aynıdır.

      G. N. Potanin (1835-1920)

      Kazak folkloru ve etnoğrafyası üzerine geniş çaplı ve çok yönlü araştırma yapan Rus aydınlarından biri de G. N. Potanin’dir (1835-1920). Bayanauıl bölgesinde doğup büyüyen, Kazak halkının yaşam tarzıyla yoğurulan Potanin’in, Orta Asya ve Kazakistan’ın coğrafyası, etnografyası ve folklor üzerine yaptığı araştırma çalışmalarının önemi çok büyüktür. O, herşeyden önce Doğu halkları üzerine titiz ve düzenli araştırma yapan bir gezgindir. Bununla birlikte Orta Asya halklarının zengin folklor ürünlerini devamlı toplayıp derleyen ve yayımlayan bir etnografyacıdır. Po-tanin, Kazak folkloru üzerine de çok sayıda etnografik çalışmalar yapmıştır.22

      G.N. Potanin’in folklor çalışmalarından çeşitli kaynaklarda bahsedilmiştir.23 Son yıllarda Kazak araştırmacılar da Potanin’in çalışmalarına özel ilgi göstermeye başlamışlardır. Örneğin, önsözü N. Smirnov’a ait olan “Kazahski Folklor v Sobraniy G.N. Potanina” (1972) adlı bilimsel etnografik büyük eser yayımlanmıştır. Şüphesiz ki bu bile Potanin’in çalışmalarının bilimsel açıdan değerlendirilmesine ışık tutacaktır.24

      A. Divayev (1856-1933)

      Tüm yaşamını Orta Asya ve Kazakistan halklarının folklorunu araştırmaya ve folklorun önemli bir parçası olan destanları toplayıp derlemeye adayan bir halkbilimci bir bilim adamıdır. Devrim dönemine kadar Türkistan Genel Valiliği’nin baş tercümanı olarak görev yapmıştır. Türk dillerini iyi derece biliyordu.

      A. Divayev, çoğunlukla Sırderya ve Jetisu Kazaklarının folklor eserlerini derleyip yayımlamıştır (Divayev’den (1897) akt. Konıratbayev, 1991). Yayımlanan eserlerden biri 1896’da Karakalpak ozanı Jiyemurat Muhamedov’un ağzından yazıya geçirdiği “Alpamıs” destanının güzel bir nüshasıydı. O, Sirderya boyundaki tarihî arkeolojik yapıları incelemeye de büyük ilgi göstermiştir